İŞ HUKUKU SORU CEVAP

Banka aracılığı ile ücret ödenmesi zorunluluğu

4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesine göre (Değişik ikinci fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir

Yıllık ücretli izin süreleri

4857 sayılı İş Kanunu gereğince aynı işverene bağlı çalışma süresi;

1 yıldan 5 yıla kadar olanlar (5 yıl dahil) 14 gün,
5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlar 20 gün,
15 yıl veya daha fazla olanlar 26 gün yıllık ücretli izin hakkına sahiptir.
18 ve daha küçük yaştakilerle, 50 ve daha büyük yaştakiler için en az 20 günlük yıllık ücretli izin süresi uygulanmaktadır.

Yıllık ücretli izin süresi, iş günleri dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Çalışanların izin sürelerinin hesabında, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri izin süresine dahil değildir.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda çalışılabilir mi?

Kural olarak yasaktır. Fakat söz konusu yasak herhangi bir cezai yaptırıma bağlanmış durumda değildir. İş Kanunu gereği, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmayacağı iş sözleşmelerinde düzenlenebilmektedir. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ücretleri çalışma karşılığı olmaksızın işçiye ödenmektedir. Böylesi günlerde çalışan işçi, çalıştığı her bir gün için 1 günlük ücretine fazla çalışma ücreti olarak hak kazanmaktadır.

İhbar tazminatına hak kazanma

4857 sayılı İş Kanunu gereğince, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini fesih etmek istemesi halinde, durumu yazılı olarak ve bildirim süresine bağlı kalarak diğer tarafa bildirmelidir.

Bildirim süreleri 4857/17. madde ile;

6 aya kadar süren çalışmalarda 2 hafta,
6 aydan 1,5 yıla kadar süren çalışmalarda 4 hafta,
1,5 yıldan 3 yıla kadar süren çalışmalarda 6 hafta,
3 yıldan fazla süren çalışmalarda 8 hafta olarak düzenlenmiştir.

İşçi belirtilen bildirim sürelerine uyarak ihbar tazminatına hak kazanır. Şayet iş sözleşmesini performansa, işçinin davranışlarına, işin, işletmenin veya işyerinin gereklerine dayalı olarak fesih etmek isteyen işveren, feshi yazılı olarak ve bu sürelere bağlı kalarak fesh edebilir.. İş sözleşmesini bildirim süresi vermeksizin fesih eden işveren, bu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak ödemekle yükümlüdür.

Doğum iznindeki işçi için izin süresince sigorta primi

4857 sayılı iş kanunu’na göre kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.

6 haftalık izin süresi boyunca kadın sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir. Bu sürede işveren tarafından sigortalıya ücret ödenmemesi halinde, herhangi bir prime esas kazanç oluşmayacağından, sigorta primi de ödenmeyecektir.

Yeni iş arama izni

Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.

İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir.

İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.

Ölüm aylığına hak kazanılması halinde, kimlere aylık bağlanır ?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında ölüm aylığına hak kazanılması halinde, Herhangi bir sigortalının ölümü sonucunda ölüm aylığı bağlanması gerektiğinde; Sigortalının eşine %50 oranında, dul eşe (aylık alan çocuk bulunmaması ya da eşin çalışmaması veya aylık almaması halinde bu oran %75 olur),

Çocuklara %25 oranında, çalışmayan ve Kurumdan gelir ya da aylık almayan çocuklardan;
18 yaşını, Lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını,
Yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların her birine aylık bağlanır.

Ancak, çocuk en az % 60 oranında malul ise veya kız çocuğu evli değilse, evli olmakla beraber sonradan boşanmışsa veya dul kalmışsa yaş sınırı aranmaksızın aylığa hak kazanır.

Kıdem tazminatının ödenmesi için gereken koşullar nelerdir?

Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için İş Kanunu’na tabi işçi sıfatına haiz olmak gerekmektedir.Bu durum yürürlükteki 4857 sayılı İş Kanunu’na göre belirlenmektedir. Buna göre işçi sıfatını taşımayan çırakların, memurların ve sözleşmeli personelin kıdem tazminatı talep etme hakları yoktur. Bunlar statü bakımından idare hukukuna tabidir.

*Asgari 1 Yıl Çalışma Koşulu

  • İşveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle,
  • İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle,
  • Askerlik görevi nedeni ile,
  • Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile,
  • Kadın işçinin evlenmesi nedeni ile,
  • İşçinin ölümü nedeni ile feshi halinde çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir.

KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANDIRMAYAN HALLER

Kıdem tazminatına hak kazandırmayan hallere kısaca değinecek olursak;

  • Sözleşme süresinin bitmesi
  • Tarafların anlaşması
  • Sözleşmenin feshi
  • Sözleşmenin geçersizlikle sona ermesi

İhbar tazminatı hakkı nedir

İhbar tazminatı, işçinin iş kanunundan doğan hakkıdır. Çeşitli sebeplerle işten çıkartılan işçiye çalışma süreleri göz önünde bulundurularak verilen tazminattır. İşveren ve işçi akdin feshinde bildirim sürelerine uymak zorundadır.Kendi isteğiyle işten ayrılan işçi ihbar tazminatına hak kazanamaz.İhbar tazminatı üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi, süreli fesih (bildirimli fesih) başlığı altında bildirim süreleri ile bildirim sürelerine uyulmaması halinde ödenecek tazminat düzenlenmiştir.

"Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

İş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,

Feshedilmiş sayılır.

Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.

Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu

4857 Sayılı Yeni İş Kanunu

Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu

MADDE 30. - İşverenler elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde her yılın Ocak ayı başından itibaren yürürlüğe girecek şekilde Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranlarda özürlü ve eski hükümlü ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin (B) fıkrası uyarınca istihdamı zorunlu olan terör mağduru işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin toplam oranı yüzde altıdır. Ancak özürlüler için belirlenecek oran, toplam oranın yarısından az olamaz. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.