MİRAS DAVALARI

Tenkis davası nedir?
Miras hukuku'na göre, murisin yaptığı tasarrufla saklı payı ihlal edilen mirasçı tarafından, yapılan tasarrufun saklı pay oranında indirilmesi için açabileceği davadır."Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler." mk.560

"Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer."

Mirasta saklı pay ne demektir?
Miras bırakanın çocukları için miras payının yarısı, anne ve babadan her biri için miras payının 1/4 ü, kardeşlerden her biri için yasal miras payının 1/8 i, sağ kalan eş için anne baba veya çocuklar ile mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde miras payının 3/4 ü oranındaki haklarının miras bırakan tarafından vasiyetname ya da başka ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir kişi veya kuruma bırakılamaması durumuna saklı pay denir. Saklı payı ihlal edilen kişi tenkis (indirim) davası açabilir.

Vasiyetname yoksa mal paylaşımı nasıl yapılır?
Eşi ve çocukları varsa 1/4 hissesi sağ kalan eşine, geri kalan 3/4 hisse çocuklar arasında eşit oranda paylaştırılır. Eşi veya çocuk yok ise anne ve babaya eşit olarak paylaştırılır. Miras payları soy bağına göre aşağı ve yukarıya doğru gider. Veraset belgesinde mirasçıların mirasa ortak olma oranları gösterilir.

Veraset ilamı nedir?
Veraset ilamı ölen veya gayipliğine karar verilen kişinin yasal mirasçılarına ve mirastaki paylarını gösteren aksi sabit oluncaya kadar geçerli mahkeme kararıdır. 

Vasiyetname varsa miras paylaşımı nasıl yapılır?
Vasiyetname var ve saklı paylı mirasçıların saklı paylarını ihlal etmiyorsa miras vasiyetnameye göre paylaşılır (vasiyetnamede saklı payı olan mirasçıların saklı payları aleyhine bir hüküm varsa bu mirasçılar tenkis davası açabilirler)

Yasal mirasçılar kimlerdir?
Medeni kanun miras hükümlerine göre 495,496,497,498,499,500 ve 501 maddeleri gereğince eş çocuklar, alt soy ve onların alt soyları, anne baba alt soyları, büyükanne büyükbabalar alt soyları, soy bağı kurulmuş evlilik dışı çocuklar (oran bakımından evlilik içi çocuklar gibidir), evlatlık ve alt soy, mirasçı bırakmaksızın ölen kişinin mirası devlete kalır.

Miras bırakan kişi sağ iken mallarını paylaştırdı ise diğer mirasçılar ne yapabilir?
Saklı paylara ihlal edilmeksizin yapılan yasal paylaştırmalar geçerlidir. Bu paylaştırmada hiç pay verilmeyen ya da saklı payı ihlal edilen mirasçılar tenkis ya da iptal davası açabilirler. Ülkemizde sıkça görülen vakalar özellikle erkek çocuklar arasında mirasın satış muamelesi gösterilerek paylaştırılmasıdır ki buna karşı muvaza (danışıklı işlem) nedeni ile iptal ya da tenkis davası açılabilir. Kanunumuzda mirasçılık bakımından kız ve erkek çocuklar arasında hiçbir farklılık yoktur. Bu yasa hükmüne aykırı olarak yapılan satış ve bağışlamalar iptal edilebilir. 

Geçerli bir vasiyetname nasıl hazırlanır?
Vasiyetname hukukumuzda noter vasıtası ile yapılmaktadır. Sözlü vasiyetname hazırlanması mümkün değildir

Hangi durumlarda miras reddedilebilir?
Mirası reddetmek isteyen kişiler yasal süresi (3 ay) içerisinde mahkemeye müracaat edebilirler.

Nikahsız eş ve evlilik dışı doğan çocuklar mirastan pay alabilir mi?
Nikahsız eşin hukuken hiçbir miras hakkı yoktur. Çocukların mirasçılığı evliliğe bağlı değildir. Evlilik içi ve dışı doğan çocuklar aynı oranda mirasçı
olurlar.

Mirasçı olarak altsoyu, ana ve babası, kardeşleri veya eşi bulunan mirasbırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir.
Bu mirasçılardan hiç biri yoksa, mirasbırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir.

A. İptal davası (Türk Medeni Kanunu)

I. Sebepleri
Madde 557.- Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir:

1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise,
4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.

II. Dava hakkı
Madde 558.- İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir.

Dava, ölüme bağlı tasarrufun tamamının veya bir kısmının iptaline ilişkin olabilir.

İptal davası, ölüme bağlı tasarrufla kendilerine, eşlerine veya hısımlarına kazandırma yapılanların tasarrufun düzenlenmesine katılmalarının yol açtığı sakatlığa dayandığı takdirde tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar iptal edilir.

III. Hak düşürücü süreler
Madde 559.- İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer.

Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.

B. Tenkis davası

I. Koşulları

1. Genel olarak
Madde 560.- Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.
Yasal mirasçıların paylarına ilişkin olarak tasarrufta yer alan kurallar, mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, sadece paylaştırma kuralları sayılır.

2. Saklı paylı mirasçılar lehine kazandırmalar
Madde 561.- Saklı pay sahibi mirasçılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tâbi olur. Tenkise tâbi birden fazla ölüme bağlı tasarrufun bulunması hâlinde, saklı pay sahibi mirasçıya yapılan kazandırmanın saklı payı aşan kısmı ile saklı pay sahibi olmayan kimselere yapılan kazandırmalar orantılı olarak tenkis edilir.

3. Mirasçının alacaklılarının hakları
Madde 562.- Mirasbırakan, tasarruf edebileceği kısmı aştığında, saklı payı zedelenen mirasçı, iflâsı hâlinde iflâs dairesinin veya mirasın geçtiği tarihte kendisine karşı ellerinde ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklıların ihtarına rağmen tenkis davası açmazsa, iflâs idaresi veya bu alacaklılar, alacaklarının elde edilmesi için gerekli olan oranda ve mirasçıya tanınan süre içinde tenkis davası açabilirler.

Mirasçılıktan çıkarılanın çıkarma tasarrufuna itiraz etmemesi durumunda da iflâs idaresi veya alacaklılar, aynı koşullarla tenkis davası açabilirler.

II. Hükümleri

1. Genel olarak
Madde 563.- Tenkis, mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, mirasçı atanması yoluyla veya diğer bir ölüme bağlı tasarrufla elde edilen kazandırmaların tamamında, orantılı olarak yapılır.

Ölüme bağlı tasarrufla kazandırma elde eden kimse, bazı vasiyetleri yerine getirmekle yükümlü kılınmışsa, kazandırmanın tenkise tâbi tutulması hâlinde, bu kimse mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça vasiyet borçlarının da aynı oranda tenkis edilmesini isteyebilir.

2. Bölünmez mal vasiyetinde
Madde 564.- Değerinde azalma meydana gelmeksizin bölünmesine olanak bulunmayan belirli bir mal vasiyeti tenkise tâbi olursa, vasiyet alacaklısı, dilerse tenkisi gereken kısmın değerini ödeyerek malın verilmesini, dilerse tasarruf edilebilir kısmın değerini karşılayan parayı isteyebilir.

Tasarruf konusu malın vasiyet alacaklısında kalması durumunda, malın tenkis sebebiyle vasiyet borçlusuna verilmesi gereken, aksi hâlde tasarruf oranı içinde kalan kısmının karar günündeki değerinin para olarak ödetilmesine karar verilir.

Bu kurallar, sağlararası kazandırmaların tenkisinde de uygulanır.

3. Sağlararası kazandırmalar

a. Tenkise tâbi kazandırmalar
Madde 565.- Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir:

1. Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar,geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,
3. Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,
4. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.

b. Geri verme borcu;
Madde 566.- Kendisine tenkise tâbi bir kazandırma yapılmış olan kimse iyiniyetli ise, sadece mirasın geçmesi anında kazandırmadan elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür; iyiniyetli değilse, iyiniyetli olmayan zilyedin geri verme borcuna ilişkin hükümlere göre sorumlu olur.

Miras sözleşmesiyle elde ettiği kazandırma tenkise tâbi tutulan kimse, bu kazandırma için mirasbırakana verdiği karşılığın tenkis oranında geri verilmesini isteyebilir.

4. Hayat sigortalarında
Madde 567.- Mirasbırakanın kendi ölümünde ödenmek üzere üçüncü kişi lehine hayat sigortası yaptığı veya böyle bir kişiyi lehdar olarak sonra belirlediği ya da sigortacıya karşı olan istem hakkını sağlararası veya ölüme bağlı tasarrufla karşılıksız olarak üçüncü kişiye devrettiği hâllerde, sigorta alacağının mirasbırakanın ölümü zamanındaki satınalma değeri tenkise tâbi olur.

5. İntifa hakkı veya irat bakımından
Madde 568.- Mirasbırakan, tahmin edilen devam sürelerine göre sermayeye çevrilmeleri hâlinde tasarruf edilebilir kısmı aşan intifa hakkı veya irat borcu ile terekesini yükümlü kılarsa, mirasçıları, intifa hakkının veya irat borcunun tenkisini ya da tasarruf edilebilir kısmı vererek bu yükümlülüğün kaldırılmasını isteyebilirler.

6. Artmirasçı bakımından
Madde 569.- Mirası artmirasçıya geçirme yükümlülüğü ile saklı payı zedelenen mirasçı, aşan kısmın tenkisini isteyebilir.

III. Tenkiste sıra
Madde 570.- Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır.

Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir.

IV. Hak düşürücü süreler
Madde 571.- Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.

Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar.

Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.

Vasiyetnamenin İptali

Mirasbırakanın vasiyetnamesiyle hakkı zarara uğrayan mirasçılar veya lehine vasiyet yapılanlar tarafından Vasiyetnamenin İptali Davası açılabilir.

Aşağıdaki hallerde vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir (TMK. m: 557)

1. Vasiyetname mirasbırakanm tasarruf ehliyeti bulu madiği bir sırada yapılmışsa,
2. Vasiyetname yanılma, aldatma, korkutma veya zorla ma sonucunda yapılmışsa,
3. Vasiyetnamenin içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise,
4. Vasiyetname kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.

Vasiyetnamenin İptali Davası Açma hakkı ne zaman düşer?

İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iymiyetli davalılara karşı 10 yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı 20 yıl geçmekle düşer (TMK. m: 559/1).

Vasiyetnamenin İptali Davası nerede açılır?

Mirasbırakanın son yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır (TMK. m: 576).

Vasiyetnamenin İptali Davasını kimler açar?

Vasiyetnamenin iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir (TMK. m: 558/1).

Vasiyetnamenin İptali Davasında Husumet kime yöneltilir?

Vasiyetten faydalananlara yöneltilir.Davacı, ileri sürdüğü iptal sebeplerini ispatlarsa, vasiyetnamenin iptaline; aksi halde davanın reddine  karar verilir.

YARGITAY KARARLARI

C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/10657
Karar: 2008/9574
Karar Tarihi: 30.06.2008

Vasiyetnamenin İptali Ve Tenkis Davası - Mirasbırakanın Son Yerleşim Yeri Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Eksik İnceleme

ÖZET: Vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasında mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesi yetkili olup bu yetki kesindir. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalmak niyetiyle oturduğu yerdir, bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.

(4722 S. K. m. 17) (4721 S. K. m. 19) (1086 S. K. m. 11)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. md.17)

Vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasında mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesi yetkili olup bu yetki kesindir. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalmak niyetiyle oturduğu yerdir, bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz. (743 sayılı TKM m. 19, 4721 sayılı TMK m. 19) Tereke tesbitine yönelik davada Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesince de yetki yönünden dava dilekçesinin reddine karar verildiği ve Şişli Mahkemesinin yetkili olarak gösterildiği bu kararın temyiz edildiği henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu davanın sonucunun da dikkate alınması, taraf tanıkları mirasbırakanın son yerleşim yeri yönünden de dinlenerek tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır. Bunlar yapılmadan eksik araştırma sonucu karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

T.C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/9726
Karar: 2008/11250
Karar Tarihi: 24.07.2008

Tenkis Davası - Mirasçılığın Ve Mirasın Geçişinin Mirasbırakanın Ölümü Tarihinde Yürürlükte Olan Hükümlere Göre Belirlenecek Olması - Mirasbırakanın Ölümünden Bir Yıldan Daha Önceki Zamanda Gerçekleştirdiği Bağışlamalar

ÖZET: Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Mirasbırakanın ölümünden bir yıldan daha önceki zamanda gerçekleştirdiği bağışlamalar, ancak saklı payı zedeleme kastıyla yapıldığının aşikar olması halinde tenkise tabi olur.

(4722 S. K. m. 17) (743 S. K. m. 507)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 sayılı Kanun m. 17).

Mirasbırakan 22.11.1994 tarihinde ölmüş, ölümünden 15 yıl önce 08.05.1979 tarihinde bir kısım taşınmazları oğlu Hasan ile torunu Aziz'e hibe etmiştir. Mirasbırakanın ölümünden bir yıldan daha önceki zamanda gerçekleştirdiği bağışlamalar, ancak saklı payı zedeleme kastıyla yapıldığının aşikar olması halinde tenkise tabi olur (TKM m. 507/4). Davalılara yapılan bu bağışların saklı payı zedeleme kastıyla yapıldığını gösteren davacıların delillerinin toplanarak değerlendirilip sonucuna göre karar vermek gerekirken, bağışlanan taşınmazların değerine bakılıp bu bağışların saklı payı zedeleme kastıyla yapıldığı kabul edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.07.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/2597
Karar: 2007/4205
Karar Tarihi: 15.03.2007

Mirasçılık Belgesi Verilmesi İstemi - Mirastan Feragat Sözleşmesinin Bulunmasının Mirasçılık Belgesi İstemeye Engel Olmadığı - Mirasçılık Sıfatını Yitiren Kişilerin Paylarının Kime Veya Kimlere Kaldığının Hükümde Gösterilmesi Gereği

ÖZET: Murisin çocuklarının bir kısmı mirastan feragat nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybetmişlerdir. Mirastan feragat sözleşmesinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel değildir. Ancak mirasçılık belgesinde bu hususa işaret edilmeli ve mirasçılık sıfatını yitiren kişilerin paylarının kime veya kimlere kaldığı hüküm fıkrasında gösterilmelidir.

(743 S. K. m. 475, 477, 516, 539) (4722 S. K. m. 17)

Dava: Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Davacı; murisi ve babası Osman Özkan'ın 5.1.1992 tarihinde vefat ettiğini Tekirdağ Sulh Hukuk Mahkemesinin 2.10.1992 tarih ve 1992/245-837 esas ve karar sayılı kararı ile mirası 56 pay kabul edilerek 14 payının eşi Resmiye Özkan'a, 6'ar payının da çocukları Şermin, Merem, Hamdi, Fatma, Güngör ve Ramadan'a, 3'er payının da torunları Özlem ve Öznur'a aidiyetine karar verildiğini; mirasçılardan Şermin Öztürk, Merem Özkan ve Fatma Bulut'un ivazlı olarak mirastan feragat etmeleri nedeniyle mirasçılık hakları kalmadığını iddia ile feragat yönünde dikkate alınarak mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir.

Mahkemece 17.5.2006 tarih ve 2006/218-561 esas ve karar sayılı kararda mirastan feragat sözleşmesine hiç değinilmeksizin muris Osman Özkan'ın mirası 56 pay kabul edilmiş ve mirastan feragat edenlere de pay verilmiştir.

Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Mirasçılık ve mirasın geçici, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 Sayılı Kanun mad. 17)

Mirasçılardan Şermin Öztürk, Merem Özkan ve Fatma Bulut Tekirdağ 2. Noterliğinin 17.8.1984 tarih ve 9606 yevmiye sayılı feragat sözleşmesi ile Hamdi Özkan, Güngör Özkan, Ramadan Özkan ve İdris Özkan lehlerine (.... kardeşlerimiz, eğer miras bırakandan önce ölmeleri halinde mirastan mahrumiyet hallerinde mirastan ret hallerinde yani bu durumlara maruz kalsalar dahi maruz kalanın veya kalanların miras hak ve hisseleri bizlere değil bu durumda bulunan veya bulunanların eş veya çocuklarına geçecektir...) ivaz karşılığı mirastan feragat etmişlerdir. İdris Özkan muristen önce 22.1.1989 tarihinde ölmüştür.

Mirastan feragat sözleşmesi Noterliğin ve Cumhuriyet Başsavcılığının yazısı üzerine Tekirdağ Sulh Hukuk Mahkemesinin 1992/149 Esas sayılı dosyasında okunmuş, 23.2.1993 tarih ve 1992/149 Esas, 1993/108 Karar sayılı kararı ile <Şermin Öztürk, Fatma Bulut ve Merem Özkan'ın murisleri Osman Özkan'ın mirasından feragat ettiklerinin tesciline> karar verilmiş ve bu karar 2.1.1998 tarihinde kesinleşmiştir.

743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin 475. maddesinde <bir kimse, mirasçılardan biri ile ivazlı veya ivazsız, mirasçılıktan feragat mukavelesi yapabilir. Bu suretle feragat eden kimse; mirasçı sıfatını zayi eder.

Feragat mukavelesi ivazlı olduğu takdirde hilafı şart edilmedikçe feragat eden kimsenin füruuna da müessir olur> denilmektedir.

Mirastan feragat eden mirasçı, tereke ile ilişkisini tüm olarak kesmiş sayılmaz. Miras açıldığında (TKM.md.539) terekenin borcu alacaklarından çok olup ta mirasçı olanlar bunu ödemeye yanaşmazsa, mirastan feragat eden kişi önceki beş yıl içinde miras bırakandan feragatin ivazı (karşılığı) olarak aldığı şeyi ve semeresinden elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür. (TKM. md. 477) Öte yandan hakkında tenkis davası açıldığı zaman mirastan feragat eden mirasçı, sözleşme ile aldığını geri vererek terekenin taksimine iştirak edebilir. (TKM.m.516) Görülüyor ki mirastan feragat edenin mirasla ilişiği tamamen kesilmez.

Veraset belgesi istemek maddi bir olayın varlığını ikrar ve kişiler arasındaki irs ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. İsteğin bu niteliği itibariyle mahkemeye başvurmak mirasçının ne bir hakkının yitirilmesine, ne de veraset durumunda bir değişiklik meydana getirilmesine yol açar.

Murisin çocukları Şermin Öztürk, Merem Özkan (Ağaoğlu) ve Fatma Bulut mirastan feragat nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybetmişlerdir. Mirastan feragat sözleşmesinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel değildir. Ancak mirasçılık belgesinde bu hususa işaret edilmeli ve mirasçılık sıfatını yitiren kişilerin paylarının kime veya kimlere kaldığı hüküm fıkrasında gösterilmelidir. Bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.