MARKA, PATENT VE FİKRİ MÜLKİYET DAVALARI

Fikir Ve Sanat Eseri Nedir ?

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuzun 1/B maddesine göre eser ; "Sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleridir”.

Kanunumuza göre bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilip koruma altına alınabilmesi için ;

a. Sahibinin hususiyetini taşıması,
b. Şekillenmiş olması,
c. Kanunda sayılan eser türlerinden birine girmesi,
d. Fikri bir çabanın sonucu olması,

gerekmektedir.

Marka Nedir ?

Bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla; kişi adları, sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi ve ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretlerdir.

Marka ile ilgili en önemli kriter, kullanılan işaretin benzer ürün ya da hizmetlerden farklılaşmayı sağlayan "Ayırt Edici Özellik'in bulunması gerekliliğidir.

Hangi durumlarda marka kullanılmış kabul edilir?

Aşağıda belirtilen durumlar markayı kullanma kabul edilir.

a)Tescilli markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden markanın farklı unsurlarla kullanılması,
b)Markanın yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalajlarında kullanılması,
c)Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması,
d)Markayı taşıyan malın ithalatı

Hangi konularda başvuru yapılabilir?

a) Başvuru yapacağınız konu bir problemin çözümünde işe yarayan teknik özellikleri olan yeni bir buluş ise Patent ya da Faydalı Model Başvurusu yapabilirsiniz.
b) Bir ürün, hizmet ya da firma unvanınıza ilişkin ad, logo, işaret vb bir tescil talebiniz varsa Marka Başvurusu adımlarını takip edebilirsiniz.
c) Bir ürünün dış görünüm özelliklerini korumak istiyorsanız, Endüstriyel Tasarım Başvurusu Yapabilirsiniz.
d) Yörenize özgü bir ürüne ilişkin tescil talebiniz varsa Coğrafi İşaret Tescili Başvurusu yapabilirsiniz.

Coğraf İşaret Nedir?

Sınai mülkiyet hakları kapsamında olan coğrafi işaretler menşe ve mahreç işaretleri olarak iki grupta anılırlar.Bir ürünün menşei olan yöre, alan veya bölge adı menşe adı olarak anılır. Bu şekilde anılabilmesi için ürünün,Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, alan, bölge veya çok özel durumlarda ülkeden kaynaklanan bir ürün olması;Tüm veya esas nitelik veya özellikleri bu yöre, alan veya bölgeye özgü doğa ve beşeri unsurlardan kaynaklanan bir ürün olması;Üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinin tümüyle bu yöre, alan veya bölge sınırları içinde yapılan bir ürün olması,şartlarının birlikte karşılanması gerekir. Bu tür ürünlere örnek olarak Çerkez peyniri, Trabzon tereyağı, Bozcaada şarabı, Van otlu peyniri verilebilir. Bu ürünlerin nitelikleri, kalitesi, ünü ve diğer özellikleri belirli bir coğrafi yerin doğa ve beşeri unsurlarından kaynaklanan özellikler taşır ve bu ürünler bu özellikleri ile ün kazanmışlardır. Menşe adını taşıyacak ürünler ait oldukları coğrafi bölgenin dışında üretilemezler. Çünkü ürün, niteliklerini ancak ait olduğu yöre içinde üretildiği takdirde kazanabilir.

MARKA TESCİLİNİN MARKA SAHİBİNE SAĞLADIĞI HAKLAR NELERDİR?

Markanın tescil kapsamına giren aynı veya benzeri mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescilli markanın benzerlerini ve karıştırılma ihtimali olan herhangi bir işaretin tescilli markanın itibarından dolayı haksız avantaj elde edecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikteki herhangi bir işaretin izinsiz kullanılması önlenir.Tescilli bir marka başkasına devir edilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, kullanma hakkı lisans konusu olabilir, rehin ve teminat olarak gösterilebilir.Tescilsiz marka kullananlar, belirtilen bu haklardan yararlanamazlar.

TESCİLLİ MARKA TAKLİT EDİLİYORSA NE YAPILMALIDIR?

Hemen Adli mahkemelere başvurularak gerekli Hukuki ve Cezai yaptırımların başlatılmasını sağlamak gerekir.

MARKA HAKKINA TECAVÜZ HALLERİ VE AÇILACAK DAVALAR

(DEĞİŞİK MADDE RGT: 28.01.2009 RG NO: 27124 KANUN NO: 5833/2)

Aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:

a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 9 uncu maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.

b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.

c) Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak.

d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.

Delillerin Tespiti Davası :
 
KHK ‘ nın 75. Maddesine göre marka hakkına tecavüzü ileri sürmeye yetkili kişi bu haklara tecavüz sayılabilecek olayların tespitini mahkemeden isteyebilir.

Markaya Tecavüz Nedeniyle Tazminat Davası:

Marka sahibinin izni olmaksızın, marka taklit edilerek üretilen ürünü üreten, satan, dağıtan veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkaran veya bu amaçlar için ithal eden veya ticari amaçla elde bulunduran kişi, hukuka aykırılığı gidermek ve sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.

Taklit markayı herhangi bir şekilde kullanmakta olan kişi, marka sahibinin markanın varlığından ve tecavüzden kendisini haberdar etmesi ve tecavüzü durdurmasını talep etmesi halinde veya kullanmanın kusurlu bir davranış teşkil etmesi halinde, sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.

Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden, aşağıdaki taleplerde bulunabilir:

a) Marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulması,

b) Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini,
(DEĞİŞİK BENT RGT: 07.11.1995 RG NO: 22456 KANUN NO: 4128/5)

c) Marka hakkına tecavüz dolayısı ile üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el koyulması talebi.

d) (c) bendi uyarınca el konulan ürünler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması, (Bu durumda, söz konusu ürünlerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminatı aştığı zaman, marka sahibinin fazlayı karşı tarafa ödemesi gerekir.).
(DEĞİŞİK BENT RGT: 07.11.1995 RG NO: 22456 KANUN NO: 4128/5)

e) Marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle bu maddenin (c) bendine göre el koyulan ürünlerin ve araçların üzerlerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası talebi.

f) Marka hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya yayın yoluyla duyurulması.

Tazminatın Belirlenmesi :
 
a) Maddi zararların tazmini ; KHK 66-1 uyarınca tecavüz nedeni ile marka sahibinin uğradığı zarar fiili zararın yanı sıra yoksun kalınan kazancıda kapsar.
 
aa) Fiili Zarar : markanın aynının veya benzerinin benzer mal veya hizmet için kullanılması piyasada karışıklığı yol açabilir ve marka sahibi durumu tüketicilere açıklamak için ek masraflara girişmek zorunda kalabilir. Aynı şekilde tecavüz fiilini izlemek, lüzumlu kanıtları toplamak için yapılan masraflarda fiili zarar kapsamındadır. Taklit markanın kalitesiz mallarda kullanılması orijinal markanın piyasadaki saygınlığını zarar vererek değerinin düşmesine sebep olabilir. Marka sahibi bu zararının da tahsilini isteyebilir.
 
bb) Yoksun Kalının Kazanç : Yoksun kalınan kazancın kural olarak, marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı marka sahibinin markanın kullanılması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre hesaplanması gerekir. Ancak uygulama, davacının uğradığı bu zarar miktarının ispat etmesinin çok zor olduğunu, zararın B.K. 42/2 uyarınca hakim tarafından tanzim edilmesinin ise tatminkar sonuçlar vermediğini göstermiştir. Ayrıca sadece mağdurun uğradığı zararın tazmin edilmesinin bu zarar miktar aşan haksız rekabet kazancından failin yararlanmasına yol açacağı da görülmüştür. bu nedenle KHK 66/2 b ve c de ayrıca yoksun kalınan kazancın zarar görenin seçimine bağlı olarak, failin markayı kullanmak yolu ile elde ettiği kazanca yada markanın bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanılması söz konusu olsa idi ödenmesi gereken lisans bedeline göre de hesaplanabileceği gösterilmiştir. Böylece failin markayı marka sahibinin izni ile kullanan kişiden daha avantajlı duruma geçmesi de önlenmiş olmaktadır.

Tecavüz Fiillerinin Durdurulması Davası :

Markasına tecavüz edilen marka sahibinin açacağı davada yapacağı ilk talep genel olarak " marka hakkına tecavüzün durdurulması ” isteğidir. Davacı marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulması davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesini de isteyebilir.

Tecavüz Nedeniyle Açılacak Davalarda Zamanaşımı :

Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılacak tüm davaların zarara ve faile  ıttıla tarihinden itibaren 10 yıl içinde açılması gerekir.
 
 Markaya tecavüz aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği taktirde markaya tecavüz nedeniyle haksız rekabet davası açılmışsa bu davanın , hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde ve her halde hakkın doğumundan itibaren 3 yıl içinde açılması gerekir. Ancak olay aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı uygulanacaktır. Ayrıca haksız rekabet devam ettiği sürece zamanaşımı işlemeyeceği kuralı da sürenin hesabında göz önüne alınmalıdır
Markaya tecavüz nedeniyle Markalar Kanunun 48. Maddesine göre açılacak tazminat davalarında süre
 
Bu hallerde markaya tecavüz aynı zamanda haksız fiil oluşturacağından Borçlar Kanunun 60. Maddesindeki 1 ve 10 yıllık ve ya haksız rekabet nedeniyle tazminat istendiği kabul edildiğinde ise Ticaret Kanunun 62. Maddesi hükmüne göre 1 ve 3 yıllık zamanaşımı süreleri söz konusu olacaktır.
 
Marka hakkına tecavüzün durdurulması davası hakkında zamanaşımı söz konusu olmaz. Tecavüz devam ettiği sürece zamanaşımı işlemeye başlamaz , tecavüz durmuş ve tekrarlanması ihtimali de yoksa zaten durdurma davası açılamaz. Her iki tarafın markası tescili olup da birisinin diğeri aleyhine açacağı marka iptali davası süreye bağlı değildir , gerçek hak sahibi tarafından her zaman açılabileceği Yargıtay içtihatları gereğidir.

Marka Kullanılmasının Önlenmesini Talep Etme Sebepleri:

-Markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması,
-Tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk üzerinde, işaret ile tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali olan herhangi bir işaretin kullanılması.

KORUMA SAĞLAYAN FSEK ‘TE YER ALAN HUKUK DAVALARI

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuz, eser sahibinin manevi ve mali haklarına karşı tecavüzlerde, Hukuk Davaları ve Ceza Davaları olmak üzere temel olarak iki farklı başvuru yolu öngörmüştür.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yer alan hukuk davalarını üçe ayrılabilir:

  1. Tecavüzün ref’i (giderimi) davası,
  2. Tecavüzün meni (önlenmesi) davası ve
  3. (Maddi ve Manevi) Tazminat davasıdır.

Tecavüzün ref’i davası, varolan ve halen devam etmekte olan bir tecavüze karşı, tecavüzün sona erdirilmesi talebiyle açılan davadır.

Tecavüzün meni davasında ise henüz gerçekleşmemiş fakat gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel bir tecavüzün önlenmesi talep edilmektedir.

Bu davalar yanında hak sahibi tecavüz sebebiyle uğradığı maddi ve manevi zararın giderimi için tecavüz edene karşı maddi ve manevi tazminat davası ikame edebilir.

Hukuk davalarıyla ilgili önemli bir konu da ihtiyati tedbirler dir. Yasanın amaçladığı korumanın sağlanması, tecavüzün önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine bağlı bulunmaktadır.  Yasamıza göre ; esaslı bir zararın veya ani bir tehlikenin veya emrivakilerin önlenmesi için veya diğer herhangi bir sebepten dolayı zaruri ve bu hususta ileri sürülen iddialar kuvvetle muhtemel görülürse Mahkeme, 5846 sayılı Kanunla tanınmış olan hakları ihlal veya tehdide maruz kalanların veya şikayete selahiyetli olanların talebi üzerine, davanın açılmasından önce veya sonra diğer tarafa bir işin yapılmasını veya yapılmamasını, işin yapıldığı yerin kapatılmasını veya açılmasını emredebileceği gibi, bir eserin çoğaltılmış nüshalarının veya hasren onu imale yarayan kalıp ve buna benzer sair çoğaltma vasıtalarının ihtiyati tedbir yolu ile geçici olarak zaptına karar verebilir.

Hukuk davalarında önemli bir talep de hükmün ilanını isteyebilmektir. Haklarına tecavüz edildiği Mahkeme kararıyla kesinleşen hak sahibi, masrafı tecavüz edene ait olmak üzere kararın, gazete veya buna benzer vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep etmek hakkına haizdir.

Tecavüz son bulmuş ise Borçlar Kanunu’nun 60.maddesi göre fiilin öğrenilmesinden itibaren hak sahibi 1 yıl ve her halükarda 10 yıl içersinde tecavüz fiilini işleyen şahıs veya şahıslara karşı burada sayılan davaları ikame etmelidir. Ancak tecavüz teşkil eden fiil, aynı zamanda suç teşkil eden bir fiil ise, hukuk davasına uygulanacak zamanaşımı süresi de ceza zamanaşımına bağlı olarak uzayacaktır.

Ceza Davaları :

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71,72,73 ve 80 inci maddelerinde hak sahiplerinin mali ve manevi haklara karşı yapılmış tecavüzler ile ilgili ceza maddeleri yer almaktadır. Bu maddelerden 71. madde eser sahiplerinin manevi haklarının ihlali, 72. madde ise hak sahiplerinin mali haklarının ihlali ile ilgili suçları düzenlemektedir. 80 inci maddede de bağlantılı hak sahiplerinin haklarına tecavüz hallerinin müeyyideleri düzenlenmiştir. 73. madde ise Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71, 72, 80 ve 81. (bandrolsüz nüshaların satımı ve ilgili suçlar) maddelerinde belirtilen suçlar dışında kalan suçları kapsamaktadır.

Patent Nedir?

Bir buluş için buluş sahibine devlet tarafından verilen bir patent,buluş sahibinin izni olmadan başkalarının buluşu üretmesini,kullanmasını veya satmasını belirli bir süre boyunca engelleme hakkı vermektedir. Patentli bir buluş; alınıp, satılabilen, kiraya verilebilen diğer mallar gibi buluş sahibinin mülkiyeti haline gelir. Patentler alındıkları ülkeler için hak sahipliği doğurur.Türkiye'de alınmış bir patent,sadece Türkiye içinde hak sağlamaktadır ve patentli ürünleri başkalarının Türkiye'ye ithal etmesi durumunda, hak sahibine ithali durdurma hakkı verir.Buluş ise tarım dahil sanayideki teknik bir problemin çözümü olarak tanımlanır.

Patent ve faydalı model arasındaki farklar nelerdir?

Faydalı Model, kimyasal maddeler ve usuller hariç patente konu olabilecek teknik gelişmeye sahip bütün ürünler için verilebilir. Yurt içinde özellikle KOBİ'lerimiz ve geliştirmiş oldukları yeni ürünler için daha az maliyetle koruma elde etmek isteyen buluş sahipleri için tavsiye edilebilecek bir sistemdir. Buluşu için Patent ya da faydalı model başvuru sistemlerinden hangisinin seçileceğine başvuru sahibi kendisi karar verir. Faydalı model başvurusu için dikkat edilecek en önemli husus, yeni olmayan ürünler için başvuru yapılmaması gerektiğidir. Yeni olmayan ürünler için başvuru yapılıp faydalı model belgesi alınsa dahi, ürünün yeni olmadığının üçüncü kişilerce ispatlanabilmesi durumunda, mahkeme yolu ile belgenin iptali söz konusudur.

Buluşumu patent ile korumanın avantajları nedir?

Patenti olan ya da olmayan bir buluş için üretim yapılabilir. Ancak, patentli bir buluş, buluş sahibinin izni olmadan başkaları tarafından üretilemez, satılamaz, ihracatı- ithalatı yapılamaz. Patentli bir ürün hakkında başvuru sahibinden izin alınmadan yapılan faaliyetler için cezai yaptırımlar vardır.

Patent aşağıda belirtilen avntajları sağlar;

  • Özel haklar -Patentler, sadece patent sahibine özel olan , başvuru tarihinden itibaren 20 yıl boyunca buluşun kullanımı, üretilmesi ve satılması ile ilgili haklar sağlar
  • Pazarda güçlü yer - Elde edilen bu özel haklarla, başkalarının buluşunuzu ticari anlamda kullanmasını engelleyebilir, rekabet gücünüzü artırarak pazarda ön sıralarda yer alan bir konuma erişebilirsiniz.
  • Yatırımların kâra dönüşmesi - Gelişmiş ürünler üretmek için ciddi miktarda zaman ve para yatırımı yapılmaktadır. Patent koruması ile sağlanan özel haklar şemsiyesi altında, yatırımlarınız için yapılan harcamalarınızı kara dönüştürebilirsiniz.
  • Buluş için lisans ve devir anlaşması yapabilme fırsatı - Buluşunuzu kendiniz üretmek istemiyorsanız, başka bir firmayla lisans ya da devir anlaşması yaparak gelir elde edebilirsiniz.Şirketiniz için pozitif imaj - Patent sayınızın çok olması, iş ortaklarınız ve yatırımcılar açısından, firmanızın yüksek seviyede uzmanlığa sahip olduğu ve teknolojik kapasitesinin bir göstergesi olarak algılanacak, ve şirketinizin Pazar değerinin yükselmesini sağlayacaktır..

Müseccel Marka nedir? Ürünlerdeki R, TM ve C işaretleri nedir ?

Müseccel Marka nedir? Ürünler üzerinde yer alan R, TM ve C işaretlerinin anlamları ve özellikleri nedir?

"Müseccel Marka"; tescil edilmiş ve tescilli olarak korunan marka anlamına gelmektedir.

® işaretinin açılımı "Register" olarak okunmakta ve "Tescillidir" anlamında mal ve hizmetlerde marka yanında kullanılmaktadır.

TM işaretinin açılımı "Trade Mark" olarak okunmakta ve "Ticari Marka" anlamına gelmektedir. Tescil başvurusu yapılmış ve henüz tescil edilerek marka tescil belgesine bağlanmamış markalar için kullanılmaktadır.

© işaretinin açılımı "Copyright" olarak okunmakta ve "Telif Hakkı" anlamında kullanılmaktadır.